LASİK ve PRK

Lasik yöntemi kimlere uygulanır

Son yıllarda yüksek dereceli göz bozukluklarında eksimer Lazer bir kornea cerrahisi ile birlikte uygulanmaya başlanmıştır. Bu yönteme LASİK denmektedir. Lazerin ilk uygulama yöntemi olan PRK işleminde eksimer lazer kornea tabakasının yüzeyinde yer alan epitel kazınarak doğrudan yüzeye uygulanmaktadır. Oysa LASİK yönteminde korneadan 180 mikron kalınlığında bir tabaka kaldırmakta ve daha sonra lazer uygulanarak bu doku geri kapatılmaktadır. Bu yöntemle yüksek dereceli miyoplarda daha iyi sonuç alınmakta ve geri dönüş riski çok aza indirilmektedir. Kesin bir standardı olmamakla birlikte 4 diyoptriden daha yüksek miyopisi olanların LASİK yöntemi ile tedavi edilmesi tercih edilmektedir. Bunula birlikte, doğrudan uygulanan PRK eksimer lazer yönteminde göz iki gün kapatıldığı ve bu süre içinde ağrı hissedildiği için artık bütün hastalarda LASİK uygulaması tercih edilmektedir. Fakat bazı yazarlarca PRK' ya dönülmesinin daha iyi olacağı idda edilmektedir. Lazer PRK ve LASİK yöntemleri astigmat ve hipermetroplarda da uygulanmakta ve 4 - 5 diyoptriye kadar olanlarda iyi sonuç alınmaktadır.

İyileşme süresi

PRK dediğimiz yöntemde göz iki gün kapatılmaktadır. Görme ilk günler bulanık olmakla birlikte, bir hafta on gün içinde rahat bir görme elde edilmektedir. LASİK yönteminde ise göz kapatılmamaktadır..Ertesi gün hafif kızarıklık dışında bir rahatsızlık ve lazere ait herhangi bir iz kalmamaktadır. Bu nedenle hasta ameliyatın ertesi günü işini yapabilmektedir. Görme bu yöntemde de ilk günler hafif bulanık olup her geçen gün daha rahat bir görüş ortaya çıkmaktadır. Bazı hastalar çok kısa bir süre için yakın görme zorluğu çekebilmektedir.

Lazerin yan etkisi varmıdır ?

Hayatta risksiz hiç bir şey yoktur. Ancak lazerle göz bozukluğu tedevisinin zararı ya da yan etkileri çok azdır. Bazı hastalarda ışık yansımaları, kamaşma, sulanma ve ara sıra ağrı gibi şikayetler ortaya çıkabilmekle birlikte, bunlar herkeste görülmemektedir ve zamanla kaybolmaktadır. Lasik yönteminde sulanma ve ağrı hemen hemen hiç olmamaktadır. PRK yönteminde kornea merkezinde bulanıklık oluşması riski olmakla birlikte, yeni teknolojik uygulamalarda bu duruma çok nadir rastlanmaktadır. Bazı hastalarda da göz numarasında hafif bir geri dönüşe rastlanmakla birlikte lasik yönteminde göz bozukluğunun eski numarasına dönmesi söz konusu değildir. Geri dönüşün ilaçla durdurulma imkanı vardır. Gözün eski numarasına dönme olayına daha çok eski tip doğrudan lazer uygulamasında rastlanmaktadır. Lasik yönteminde geri dönüş riski çok az, % 10 dur. Geri dönüş miktarı hastanın eski numarasının en çok
% 20 si kadar olabilmektedir. Bunlarda da gerek görülürse ikinci kez lasik yöntemi uygulanabilmektedir. PRK uygulanmış ancak geri dönüş olmuş eski hastalarda da lasik yapılarak kalan göz bozukluğu düzeltilmektedir.

Eksimer lazerin gözün yapısını bozması veya gözde herhangi bir hasara ya da körlüğe yol açması söz konusu değildir.